HOMOSEKSÜELLİK (EŞCİNSELLİK)-BİSEKSÜELLİK-HETEROSEKSÜELLİK- Erkek ve Dişi farklılıkları


     Heteroseksüel: karşı cinse ilgi duyma normal cinsel işlevi ifade eder. Farlı anlamına gelen Yunanca "cinsiyet"ile latince "sex" kelimelerinden türemiş olup, doğal yoldan üremeyi ifade eder.
      
     Biseksüel:her iki cinsiyetten olan insanlara karşı cinsel ilgi duyma, onlarla duygusal ve cinsel ilişkiye girme potansiyeli  olarak tanımlanır. Biseksüeller hem kadınlar hem de erkelerle birlikte olurlar.

    Homoseksüellik: Aynı cinsten olan kişilerle cinsel ilişki kurmay ifade eder.Homoseksüel olan kadnsa kadınlarla, erkekse erkeklerle ilişkiye girer.Eşcinsel kadınlara "lezbiyen", eşcinsel erkeklere "gay" kavram kullanılır. "Gay" hem erkek, hem kadn eşcinselleri tanımlayan uluslararası kavramdır ve Fransızca "gai" kökünden gelmektedir. "gay" tabiri 1960 lı yıllardan itibaren erkek eşcinseller için kullanılmaya başlanmş olup, neşeli, umursamaz vs. anlamlarına gelmektedir."lezbiyen" kelimesi ise 1800'lü yıllardan beri kullanılmaktadır.Türkiye'de homoseksüelliğin karşılığı; cinsel isteklerini kendi cinsinden kimselerle yatıştırmak huyundan olan kimsedir.

      Honoseksüellik, uzun yıllar Amerikan Psikiyatri Topluluğu tarafından  bir psikiyatrik bozukluk olarak görülmüş, son yıllarda bu literatürden çıkarılmıştır.Homoseksüellik hayvanlarda özellikle "koç"larda çok sık görülmektedir.hayvanlar arasında eşcinsel davranışın temel motivasyonu seksüel bir hazzı tatmin etmek değil, dominantlığın baskın olmasının ve pasif olan tarafı küçük görmesi olarak ifade edilir.

       Beyin hipotalamus bölgesinde INAH ismiyle anılan ve bireyin seksüel eğilimini belirleyen bir bölge bulunmaktadır.bu bölgedeki nöronlar şeyet erkekseniz "binme", şayet kadınsanız "lordotik" -"eğilme" eyleminde bulunmaya teşvik eder.

         Yapılan otopsilerde erkelerin INAH bölgesindeki nöron saysının dişilere nazaran daha fazla olduğu, nöronun sayısının fazla olduğu bireyler, erkek, az olanlar "dişi"olduğu neticesine varılır. INAH bölgesindeki nöron sayısı, anne karnındayken salgılanan testesteron hormonu ile doğrudan ilişkilidir.  Anne karnında dişi olarak belirlenen bir çocuğa testesteron hormonu verildiğinde INAH bölgesindeki nöron sayısı artmaktadır. Eşcinseller incelendiğinde, dişiler ile neredeyse aynı sayıda nöron olduğu görülmüştür.Yani, erkek eşcinsellerin INAH bölgesi "dişi"dir.

      Testestern hormonu erkekte şiddet ve dominantlık ifade eder. Günümüz erkelerinde bu yapının değişmesi kültürel olarak ifade edilmez, testesteron hormonunun azalması ile ilişkilendirilebilir. İncelemelerde erkelerin sperm seviyelerinin yarıya düştüğü, testesteronun oranlarında gözle görülür bir azalma meydana geldiği görülmektedir.Bunun önemli sebplerinden biri erkek çocukların anne karnında plastik oyuncaklarda, şampuanlarda, ambalaj ürünlerine daha şeffaf ve yumuşak bir doku kazandırmak için kullanılan "fitalat" denilen kimyasala maruz kalınmasından ileri gelmektedir.Gebelikte plastik şişelerden içilen su ile bile fitalat vücuda ağız yolu ile alınmaktadır.Fitalatlar en çok testislerdeki "leyding" hücrelerini etkileyerek, anne karnında erkek çocukların daha az testesterona maruz kalmalarına neden olmaktadır.Hatta annenin hamilelik öncesi fitalatlara maruziyetleri bile çocukların cinsiyeti üzerinde etkiler yapabilmektedir.Lezbiyenlikte ise açıklama yapılabilecek bir durum şuan itibarıyla yoktur.bir seks oyunu olduğu söylenebilir.

    Birçok insan erkek ve kadın beyni arasında muazzam bir fark olduğunu düşünür.Oysa, beynin INAH bölgesindeki cinsellik belirleyen nöronların farklılığı dışında ciddi bir fark bulunmamaktadır.Kadınalrın beyninin sağ ve sol loblarını birbirine bağlayan yapıdaki farklı olan kalınlığın, beyin bölgesinde daha yğun bir trafiğin gelişmesine vesile olduğu yönündedir.Buna ilavetten konuşma bölgesi olan  "broca" adlı bölge kadınlarda daha fonksiyonel, erkek beyninde ise  üç boyutlu düşünebilme ve tasarım süreçlerine hakim olan bölge  daha fonksiyonel bulunmuştur.

      Son olarak, östrojen ve testesteronun beynindeki etkilerine bakıldığında, anne karnında dişi bebekler östrojen , erkek bebekler testesteron etkilerine  maruz kalırlar.  Bu etkiler, " Örneğin: sağ elinizin parmaklarına bakın işaret parmağı daha uzun olan kişiler östrojenik beyin özelliklerine sahiptirler. Bu kişiler,  sınavlarda daha başarılı, daha iyi konuşan, depresyona yatkın kişiler olurken, yüzük parmağı daha uzun kişiler ise testesteronik yapıya sahiptir. Bu kişiler, futbol oynama yeteneği olan, hırslı, yönetici özelliği olan kişilik yapısına sahip tirler..
  


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Dansın Tarihçesi, Türklerde Dans Kültürü ve Dans Türleri... Vals..Tango..Çarliston..ve diğerleri

Hukuk Devleti Nedir - Hukuk Devleti Kavramı