OSHO ve yaşam felsefesi-2


1971: ACHARYA'DAN BHAGWAN'A
Mayıs 1971 'de Osho ismini Acharya Shree Rajneesh'den Bhagwan Shree Rajneesh'e çevirdi ve aydınlandığını ilk defa halk önünde açıkladı.
Pek çok insan bana neden 1953'te aydınlandığım gerçeği konusunda sessiz kaldığımı sordu. Neredeyse yirmi yıl boyunca bu konuda, kendileri şüphelenmediği, biri kendiliğinden bana gelip, "Sana bir şey olduğunu hissediyoruz. Ne olduğunu bilmiyoruz, ama bir şey kesin: Bir şey olmuş ve sen artık bizimle aynı değilsin ve bunu saklıyorsun." demediği sürece kimseye, hiçbir şey demedim.
O yıllarda on kişiden fazlası sormadı bana ve o zaman bile bilme arzularının gerçek olduğunu hissetmediğim sürece elimden geldiğince onlardan kaçındım. Onlara ancak bunu sır olarak saklayacaklarına söz verdikleri zaman söyledim. Ve hepsi sözünü tuttu. Artık hepsi sannyasin, ama hepsi bunu sır olarak sakladı. Dedim ki, "Bekleyin. Doğru anı bekleyin. Ancak o zaman açıklayacağım."
Eski budalardan çok şey öğrendim. İsa Tanrı'nın Oğlu olduğu konusunda biraz daha sessiz kalabilseydi, insanlık açısından çok daha faydalı olabilirdi. Ben ülkenin dört köşesine yolculuk yapmayı bırakmadığım sürece bunu açıklamayacağıma karar verdim; aksi halde öldürülürdüm, burada olmazdım.
Yolculuk yapmayı, kitlelere karışmayı, bir kasabadan diğerine hareket etmeyi bitirdikten sonra... Ve tek bir bodyguard yoktu. Beni öldürmek hiç sorun olmazdı, çok basit olurdu. Ama neredeyse yirmi yıl boyunca bu konuda sessiz kaldım. Ancak onu anlayabilecek insanların toplandığını gördüğüm zaman açıkladım. Yalnızca artık kendi küçük dünyamı yarattığım, kalabalıklarla, kitlelerle ve aptal güruhlarla ilgilenmediğim zaman açıkladım.


1973-1975: AKTİF MEDİTASYONLAR VE MÜZİK

Osho Temmuz 1973'teki meditasyon kampına beş parçalı conga davul seti getirdi ve sonunda Pune'da yerleştiği zaman müritleri ile çalışarak geliştirdiği aktif meditasyonların her birine eşlik edecek müzikler besteledi.

Zihnin kaos içinde. O kaos dışarı çıkarılmalı, eylemle tüketilmeli. Kaotik müziğin faydası olabilir, bu yüzden meditasyon yaparken kaotik müzik çalınırsa, kaosunun dışarı çıkarılmasına yardım edebilir. İçinde akarsın, ifadeden korkmamaya başlarsın. Ve bu kaotik müzik içerideki kaotik zihne çarpar ve onu dışarı çıkarır. Faydalı olur.

Rock, caz ve diğer bir açıdan kaotik müzikler bir şeylerin dışarı çıkmasına yardım eder ve o bir şey baskılanmış cinselliktir. Ben senin baskılanan her şeyinle ilgileniyorum. Çağdaş müzik yalnızca baskılanmış cinsellikle ilgileniyor, ama bir benzerlik var. Bununla birlikte, ben yalnızca baskılanmış cinsellikle ilgilenmiyorum; ben cinsel ya da değil, her tür baskılanmış şeyle ilgileniyorum...

Bu zihinsel durum nevrotiktir. Tüm toplum hasta. İşte bu yüzden kaotik meditasyon üzerinde bu kadar ısrar ediyorum. Kendini rahatlat, toplumun sana dayattığı her şeyi, her durumu eylemle boşalt. Onları eylemle boşalt, onlardan kurtul, bir katarsis yaşa. Müziğin faydası olur.

Osho Temmuz 1973'teki meditasyon kampına beş parçalı conga davul seti getirdi ve sonunda Pune'da yerleştiği zaman müritleri ile çalışarak geliştirdiği aktif meditasyonların her birine eşlik edecek müzikler besteledi.
Zihnin kaos içinde. O kaos dışarı çıkarılmalı, eylemle tüketilmeli. Kaotik müziğin faydası olabilir, bu yüzden meditasyon yaparken kaotik müzik çalınırsa, kaosunun dışarı çıkarılmasına yardım edebilir. İçinde akarsın, ifadeden korkmamaya başlarsın. Ve bu kaotik müzik içerideki kaotik zihne çarpar ve onu dışarı çıkarır. Faydalı olur.
Rock, caz ve diğer bir açıdan kaotik müzikler bir şeylerin dışarı çıkmasına yardım eder ve o bir şey baskılanmış cinselliktir. Ben senin baskılanan her şeyinle ilgileniyorum. Çağdaş müzik yalnızca baskılanmış cinsellikle ilgileniyor, ama bir benzerlik var. Bununla birlikte, ben yalnızca baskılanmış cinsellikle ilgilenmiyorum; ben cinsel ya da değil, her tür baskılanmış şeyle ilgileniyorum...
Bu zihinsel durum nevrotiktir. Tüm toplum hasta. İşte bu yüzden kaotik meditasyon üzerinde bu kadar ısrar ediyorum. Kendini rahatlat, toplumun sana dayattığı her şeyi, her durumu eylemle boşalt. Onları eylemle boşalt, onlardan kurtul, bir katarsis yaşa. Müziğin faydası olur.


1974-1981: "PUNE BİR"
21 Mart 1974'te, aydınlandıktan tam olarak yirmi bir yıl sonra, Osho Pune'daki Koregaon Parkı'na taşınır. Orada yan yana yirmi dört hektar arazi üzerinde iki konut satın alınmıştır. Artık gelen giden sannyasinlerle çimenlerin üzerinde görüşmekte, tavsiye ya da özel görüşme arayan bireylerle bir araya gelmemektedir.
Bilerek ulaşılmaz oldum. Çok ulaşılabilirdim, ama sonra yavaş yavaş yardım edemediğimi hissetmeye başladım; yardım etmek neredeyse imkânsız oldu. Örneğin, sana bir saat versem saçma sapan şeylerden konuşursun. Sana bir dakika versem, tam olarak gereken şeyi söylersin, zihin işte böyle işler.
Bütün gün ulaşılabilir olsam, aslında hiç ulaşılabilir değilimdir. Sekiz gün, on gün beklemek zorunda kalsan, o bekleyiş içinde belli bir ayarlamanın yapılması, bazı önemli sorunların yüzeye çıkması için gereklidir.
Bazen bir sorunun olduğunu ve hemen bana geldiğini, bana önemsiz şeyler getirdiğini görüyorum. Gün boyunca bin bir sorun çıkıyor, önemli değiller, ama o anda önemli görünüyorlar. Bir saat beklesen sorun değişiyor, o zaman başka sorun getiriyorsun. Tüm sorunlarını getirmene izin verilse, tamamen karmakarışık olursun, çünkü neye ihtiyaç olduğunu, neyin önemli olduğunu sen bilemezsin. Bu tüm sürecin parçasıdır.


BEYAZ BULUTLARIN YOLU
Mayıs 1974'te Osho İngilizce bir dizi söylev verdi. Bu söylevlerde kendi yaklaşımını, usta-mürit ilişkileri konusunda kendi fikrini, Pune'da çalışmalarının gelişmesi konusundaki görüşünü açıkladı. Söylevler Benim Yolum: Beyaz Bulutların Yolu başlığı altında yayınlandı ve Batı'dan pek çok arayıcıyı cezbetti.
Beyaz bir bulut rüzgâr nereye götürürse oraya sürüklenir, direnmez, mücadele etmez. Beyaz bir bulut fatih değildir ve yine de her şeyin üzerinde süzülür. Onu ele geçiremezsin, alt edemezsin. Ele geçirecek zihni yoktur. İşte bu yüzden onu alt edemezsin.
Bir hedefe, amaca, kadere, anlama kilitlendiğin zaman, bir yere ulaşmanın deliliğine sahip olduğun zaman sorunlar çıkar. Ve yenilirsin, bu kesindir. Yenilgin varoluşun doğasında vardır.
Beyaz bir bulutun gidecek yeri yoktur. Hareket eder, her yere gider. Tüm boyutlar ona aittir, tüm yönler ona aittir. Hiçbir şey reddedilmez. Her şey öyledir, var olur, eksiksiz bir kabullenebilirlik içindedir. İşte bu yüzden benim yoluma 'beyaz bulutların yolu' diyorum. Beyaz bulutun yolu patikasız bir patika, yolsuz bir yoldur. Hareket etmek, ama sabit bir zihinle değil, zihinsizce hareket etmek...
Bu yüzden ben beyaz bulutum ve tüm çabam seni de gökyüzünde sürüklenen beyaz bulut yapmak. Gidecek hiçbir yer olmadan, hiçbir yerden gelmeden, yalnızca o anda, orada olarak. Mükemmel.
Ben sana hiçbir ideal öğretmiyorum, sana hiçbir "olmalı"yı öğretmiyorum. Ben onu, bunu olmalısın demiyorum. Benim tüm öğretim basitçe şudur: Her kimsen, onu öyle eksiksizce kabul et ki, başarılacak hiçbir şey kalmasın. O zaman beyaz bulut olursun.


"YENİ BİR AŞAMA"
Haziran 1974'te, Osho çalışmalarında yeni bir aşama başladığını ilan ederek, Pune'da ilk meditasyon kampını kurdu. O andan itibaren yalnızca gerçek arayıcılar ile çalışacaktı. Ve ilk defa, Osho meditasyonlara kişisel olarak önderlik etmedi. Bunun yerine, meditasyon salonuna boş sandalyesi getiriliyordu.
Bu kamp pek çok açıdan farklı olacak. Bu gece çalışmalarımda tamamen farklı bir aşama başlatıyorum. Burada olduğun için talihlisin, çünkü yeni bir tür içsel çalışmaya tanık olacaksın. Bunu sana açıklamalıyım, çünkü yarın sabah yolculuk başlayacak.
... Bir başka yeni şey. Ben orada olmayacağım; yalnızca boş sandalyem orada olacak. Ama beni özlemeyin, çünkü bir anlamda orada olacağım ve bir anlamda önünde hep boş bir sandalye vardı. Şu anda sandalye boş, çünkü üzerinde oturan kimse yok. Seninle konuşuyorum, ama seninle konuşan kimse yok. Anlamak güç, ama ego yok olduğu zaman süreç devam edebilir. Konuşmak, oturmak, yürümek, yemek yemek devam edebilir, ama yapan kaybolmuştur. Şu anda bile, sandalye boş. Ama şu ana kadar kamplarda hep seninle birlikteydim, çünkü sen hazır değildin. Artık hazır olduğunu hissediyorum. Ve benim yokluğumda çalışmaya daha hazır olman için yardıma ihtiyacın var, çünkü fiziksel olarak var olduğumu bilirken belli bir heyecan hissedebilirsin. Bu sahtedir. Orada olduğumu bilirken hiç yapmak istemediğin şeyler yapabilirsin; sırf beni etkilemek için daha fazla çaba gösterebilirsin. Bunun fazla faydası olmaz, çünkü faydalı olacak tek şey kendi benliğinden gelir. Sandalyem orada olacak, seni izliyor olacağım, ama kendini tamamen özgür hisset. Ve orada olmadığımı düşünme, çünkü bu moralini bozabilir ve o zaman moral bozukluğu meditasyonuna engel olur.
Ve şu da hatırlanmalıdır: Ben hep bu fiziksel beden içinde, seninle olamam: Bir gün fiziksel araç geride bırakılmak zorunda kalacak. Beni ilgilendirdiği kadarıyla çalışmalarım tamamlandı. Bu fiziksel aracı taşıyorsam, senin için; bir gün bırakılması gerekecek. Bu olmadan önce benim yokluğumda, ya da fiziksel olmayan varlığımda, ki bu da aynı anlama gelir, çalışmaya hazır olmalısın. Ve bir kez yokluğumda beni hissedince, benden özgürleşmiş olursun ve o zaman ben bu bedende, burada değilken bile benimle iletişimi kaybetmezsin.
Buda oradayken hep olur: Fiziksel varlığı o kadar anlamlı olur ki, öldüğü zaman her şey paramparça olur.
Sandalyem boş olabilir; yokluğumu hissedebilirsin. Ve unutma, ancak yokluğumu hissedebildiğin zaman varlığımı da hissedebilirsin. Fiziksel aracım orada değilken beni göremiyorsan, beni hiç görememişsin demektir.
Ben şuna söz veriyorum: Orada, boş sandalyede olacağım ve boş sandalye aslında boş olmayacak. Bu yüzden terbiyeni takın! Sandalye boş olmayacak, ama benim fiziksel olmayan benliğim ile iletişim halinde olmayı öğrenmen daha iyi. Bu daha derindir, daha özel bir dokunuştur ve iletişimdir.
İşte bu yüzden bu kampta çalışmalarında yeni bir aşamanın başladığını söylüyorum ve buna samadhi sadhana şibir adını veriyorum. Sana öğreteceğim yalnızca meditasyon değil, mutlak sevinç. O yalnızca ilk adım değil, son adım.


YORUMLAR VE SORULARA YANITLAR
Temmuz 1974'ten 1981'e kadar Osho söylevler vermeye, zaman zaman Hindi dilinde ya da İngilizce konuşmaya devam etti. Pek çok spiritüel gelenekteki aydınlanmış gizemcilerin öğretileri üzerine yorumlar yaptı: Tao, Zen, Hıristiyanlık, Hassidizm, Sufizm, Baullar, Hindu gizemciler, Tibet Budizmi, Tantra, vs. Değişik günlerde seyirci tarafından sorulan sorulara yanıt verdi. Her on günlük dönem ayrı bir kitap olarak yayınlandı, yedi yılda iki yüz kırktan fazla kitap yayınlandı.
Kendi yolunu aramalısın; herkes kendi yolunu aramalı. Ben tüm yolları sana mümkün kılacağım, böylece görebilecek, hissedebileceksin. Ve doğru yola rast geldiğin zaman, içinde büyük bir coşku yükselerek hemen göreceksin. Bu işarettir; bu senin ikliminin geldiğini, beklediğin zamanın bu olduğunu, bunun senin baharın olduğunu gösterir.
BEN YENİ BİR DİN İLAN EDİYORUM - ESAS DİN
İslam'da Sufizm, Budizm'de Zen, Yahudilik'te Hassidizm olarak bilinir; esas öz. Ama ben senin dilinden konuşuyorum, anlayacağın şekilde konuşuyorum. Ben dinsiz dilden konuşuyorum. Ben hiç dindar değilmişim gibi konuşuyorum. İşte dünyada buna ihtiyaç var. Bu yirminci yüzyılın tamamen batıl inançlardan kurtulmuş, tamamen çıplak bir dine ihtiyacı var.


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Dansın Tarihçesi, Türklerde Dans Kültürü ve Dans Türleri... Vals..Tango..Çarliston..ve diğerleri

Öğrenme Kuramcıları 1..Davranışçı Yaklaşım:SKİNNER' in Edimsel Koşullanma Kuramı...

HOMOSEKSÜELLİK (EŞCİNSELLİK)-BİSEKSÜELLİK-HETEROSEKSÜELLİK- Erkek ve Dişi farklılıkları