Entegre Katı Atık Yönetimi


Atık yönetimi, atıkların bertaraf edilmesinde çevreye ve ekonomiye olan etkilerinin en aza indirilmesini amaçlar. Bu amaca ulaşmanın en kısa yolu ise doğal olarak atık miktarının azaltılmasıdır. Atık Yönetimi, evsel, tıbbi, tehlikeli ve tehlikesiz atıkların minimizasyonu, kaynağında ayrı toplanması, ara depolanması, gerekli olduğu durumlarda atıklar için transfer istasyonlarının oluşturulması, atıkların taşınması, geri kazanılması, bertarafı, geri kazanım ve bertaraf tesislerinin işletilmesi ile kapatma, kapatma sonrası bakım, izleme- kontrol süreçlerini içeren bir yönetim biçimidir.
Atık yönetiminin entegre bir şekilde yapılabilmesi için belli bir atık yönetimi hedefine yönelik olarak gerekli uygun yöntem, teknoloji ve yönetim programlarının seçilmesi, uygulanması gerekir.
Katı atıkların entegre bir sistemle yönetilebilmesi için öncelikle mevcut durumun, atık karakterizasyonunun irdelenmesi gerekir. Miktarı, toplama ve taşıma şekilleri, bertaraf metodu, bölgenin sosyoekonomik durumu ve gelişmişlik düzeyi gibi pek çok parametre sistemin planlanabilmesi için önemli kilometre taşlarını oluşturmaktadır.
Bunların bilinmesi atığın ekonomik ve sürdürülebilir kalkınma açısından nasıl değerlendirileceği ve ne şekilde bertaraf edileceğini ortaya koyar.
Atıkların özellik ve miktarları ülkelere ve şehirlere göre değişmektedir. Yapılan araştırmalarda; gelir düzeyi düşük toplumlarda besin atıklarından oluşan organik atıklar yüksek,  ambalaj atıkları düşük çıkmaktadır. Gelir düzeyi artmaya başlayınca besin atıkları oranı düşmekte, ambalaj atığı oranı artmaktadır.
Atık yönetiminin gelişmekte olan ülkelerde, belediye gelirinin %15 ile 50'sini oluşturmaktadır. Bu oran gelir düzeyi artan belediyelerde düşerken, gelir düzeyi az olan belediyelerde daha da artmaktadır. Bu durum, belediyeler için, atık yönetiminin ne kadar önemli olduğunu göstermektedir.
Atıkların Toplanması ve Taşınması
Katı atık yönetim sisteminin maliyetinin en önemli yüzdesini atıkların toplanması oluşturmaktadır. Bir entegre katı atık yönetim sisteminin başarısı, toplama sisteminin başarısı ile doğru orantılıdır. Çünkü katı atık yönetim sisteminin hedefe ulaşması, atıkların kaynaklarından intizamlı, sürekli ve zamanında toplanmasına bağlıdır. Ayrıca halk sistemle ilk olarak toplama bileşeni ile karşılaştığından, sistemi ona göre değerlendirmektedir.
Ülkemizde yürürlükte olan mevzuata göre Büyükşehirlerde katı atıkları toplamakla İlçe Belediyeleri sorumludur. Katı atıkların toplanması, ilçe belediyelerinin bütçelerinin önemli bir kalemini oluşturmaktadır. Ayrı toplamanın verimli ve ekonomik olarak yapılması, yerel yönetimlere bu işten gelecek maliyeti azaltmak için de çok önemlidir.
Katı atıklardan geri kazanımı ekonomik olarak azami yapmanın birinci şartı, ayrı toplamadır.
Geri dönüşüm/kazanım miktarı entegre katı atık sisteminin verimini gösteren en önemli parametrelerdir. Geri kazanım programında her şeyden önce hedeflerin belirlenmesi gerekir. Geri kazanımın hedefleri; kaynak koruma, çevre koruma, enerji kazanımı ve yer tasarrufunu amaçlar.
Transfer istasyonları katı atık yönetiminde önemli rol oynamakta, katı atık taşıma hizmetini verimli ve efektif hale getirmektedir. Transfer istasyonları, katı atıkların toplanması ile atıkların bertaraf edilecekleri tesislere ulaştırılması arasında basamak görevi görürler. Toplama araçları ile istasyonlara getirilen evsel ve evsel nitelikli endüstriyel katı atıklar, daha büyük hacimli araçlara yüklenerek bertaraf tesislerine taşınırlar. Transfer istasyonlarına ihtiyaç duyulmasının en önemli sebeplerinden biri atıkların bertaraf tesislerine taşıma maliyetinin azaltılmasıdır.
Dünya genelinde katı atıkların bertarafında gerek termal teknolojiler (yakma, gazifikasyon, piroliz, plazma teknolojisi) gerek atığın bozuşması esasına dayanan kompostlaştırma, biyometanizayon gibi biyolojik sistemler gerekse de düzenli depolama sistemleri yaygın olarak kullanılmaktadır.
Bertaraf yöntemi seçiminde en önemli unsur ise maliyettir. Bugün gazifikasyon, piroliz gibi yüksek maliyetli sistemler gelişmiş ülkelerde yaygın olarak kullanılmasına karşın gelişmekte olan ülkelerde daha çok düzenli depola yapıldığı görülmektedir.
Hangi sistem kullanılırsa kullanılsın kalan bir miktar atığın düzenli depolamaya gitmesi kaçınılmaz olmaktadır. Katı atık depolama alanları, katı atıkların çevre ve insan sağlığına zarar vermeyecek bir şekilde çevremizden uzaklaştırılması için yapılan özel depolama sahalarıdır. Gerek ekonomikliği gerekse de işletme kolaylığı nedeniyle dünyada en yaygın olarak kullanılan metottur.
Türkiye’de her gün 76 bin ton çöp üretiliyor
Ülkemizdeki şehirleri, orta gelir düzeyi kabul edersek, kişi başına günde 1 kg çöp oluştuğu kabul edilmektedir. Ülkemizde her gün 76 bin ton çöp üretilmektedir. Buna göre 4 kişilik bir aile günde 4 kg ayda 120 kg ve yılda 1440 kg çöp üretiyor demektir.
Oluşan atıkların azaltılması için gelişmiş toplumlarda üretilen atık miktarına karşılık gelecek bedeller alınması gibi tartarak alma, poşetleri sayma, toplama sıklığı ve konteyner hacmi şeklinde uygulamalar yapılmaktadır. Bu uygulamada üretilen besin atıklarının azaldığı ve ambalaj atıklarının arttığı, genel miktar olarak azalma olduğu görülmüştür.
Ambalaj atıklarını ayrı tutarak evsel atıkları tartarak ücretlendirmesi sonucu % 50 çöp azalması sağlanırken, poşet sayısına göre toplamada % 21 azalma sağlanmıştır.
Toplanan atık miktarlarındaki bu azalma, atık yönetim ekonomisine de yansımış ve önemli tasarruflar elde etmişlerdir.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Dansın Tarihçesi, Türklerde Dans Kültürü ve Dans Türleri... Vals..Tango..Çarliston..ve diğerleri

HOMOSEKSÜELLİK (EŞCİNSELLİK)-BİSEKSÜELLİK-HETEROSEKSÜELLİK- Erkek ve Dişi farklılıkları

Endülüs Emevîleri zamanında İspanya’nın Kurtuba (Cordoba) şehrinde yaptırılan muhteşem CORDOBA cami.