atık yönetim sistemi
İnsanoğlunun doğaya ve diğer canlılara karşı yalnızca kendini düşünen, pervasız ve umursamaz davranışı bir gün kendiyle beraber tüm dünyanın da yok olmasına yol açacak. Bugün milyonlarca insanın yaşadığı dünyada, hızla tüketilen doğal kaynaklar maalesef aynı hızda kendini yenileyemiyor. Öte yandan insanın yaşam standardını yükseltmek adına ürettiği her ürün neticede atık dağları olarak doğaya bırakılıyor. Bu atık dağları, doğanın kendi ürünü olmadığı için de doğal döngüye katılamıyor ve dünyayı yavaş yavaş zehirleyen çıbanlara dönüşüyor. Bütün dünyada olduğu gibi, ülkemizde de özellikle büyük yerleşim alanlarında ürettiğimiz bu atıkları eğer yeterince azaltılamazsak, geri kazanamazsak, sonumuz gerçekten de kendi ellerimizden olacak. Bir an önce topyekün atık üretmeyi minimuma indirmemiz gerekiyor. Zorunlu ürettiğimiz atığı da yeniden değerlendirmemiz şart.
Atık konusu tüm insanlığın sorumluluğu olmakla birlikte günümüzde ağırlıklı olarak kentleri yöneten yerel yönetimlerin ve belediyelerin sorumluluğunda. Ülkemiz belediyelerinin bu sorumluluklarına ilişkin yasal dayanaklar; Çevre Kanunu, 5393 sayılı Belediye Kanunu, 5216 sayılı Büyükşehir Belediye Kanunu ve 6360 sayılı Kanunlarla belirlenmiş durumda.
en büyük gider kalemini oluşturan atıklar konusunda belediyelerimiz yaptıkları hizmete dair taze bilgileri; ne kadar atık topladıkları, nasıl bertaraf ettiklerini web sitelerinde duyurmuyorlar. Her belediye bu konuda standart bir bilgi aktarımı sistemiyle kendi sitesi üzerinden aylık, yıllık atık bilgilerini kamuoyuna duyurmak zorunda olsa; bu yaklaşım hizmetin performansını artırmaz mı? Devamlılık sayesinde, sürekli iyileştirme ve daha çok atık değerlendirme gibi sonuçları doğurmaz mı? Halkın da daha çok katılmasını sağlayarak verimli bir atık yönetimi yapılamaz mı? …
Yorumlar