SEVMEYİ İMKANSIZ KILAN HASTALIK DEPERSONALİZASYON-KİŞİLİKSİZLEŞME

"
HER 100 kişiden birinde rastlanabilen bir kişilik bozukluğu..
Kişiliksizleşme" ve "gerçekdışılaşma" olarak da adlandırılan depersonalizasyon bozukluğunda kişi kendine yabancılaşarak bedenine uzaktan bakıyormuş hissine kapılıyor ve gerçeklik duygusunu yitiriyor.
Bu olgu, aslında akut kaygı ve travma dönemlerinde gerçekliğin üstünü kapatan bir çeşit savunma mekanizması. Esrar gibi uyuşturucularla da kendini gösterebiliyor.
Bu hastalıkla yaşamını sürdüren kadınlardan biri Sarah. Mesleği oyunculuk ve rol yapmaya, farklı duyguları yansıtmaya alışık. Ancak yetişkin hayatının büyük bölümünde Sarah duygusal olarak hissiz, duygulanma yeteneğinden de yoksun olarak yaşamış.
BBC'ye konuşan Sarah, "Çok değer verdiğiniz ilişkileriniz, ana kalitelilerini kaybediyor. Ailenizi sevdiğinizi biliyorsunuz ama bunu normal bir şekilde hissetmek yerine teoride biliyorsunuz" diyor.

Bu, az bilinen zihin sağlığı sorunlarından depersonalizasyon bozukluğunun bir sonucu.Sarah, bu dönemde üç kronik olay yaşamış. İlki, bitirme sınavlarına çalışırken gerçekleşmiş.

'Evim film seti, eşyalarım dekor gibiydi'

Sarah "Bir anda bir şeyler yandı sanki. Her şey çok yabancı ve tehditkar göründü. Birden bire apartmanınız ya da çok çok iyi bildiğiniz bir yer bir film seti gibi, eşyalarınız da dekor gibi görünüyor" diye konuşuyor.
Başkaları ise bedenlerini terk ettikleri korkutucu deneyimler yaşadıklarını, uzuvlarının artık kendilerine ait olmadığını hissettiklerini ve dünyayı düzmüş gibi, iki boyutlu gördüklerini anlatıyor.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Dansın Tarihçesi, Türklerde Dans Kültürü ve Dans Türleri... Vals..Tango..Çarliston..ve diğerleri

Hukuk Devleti Nedir - Hukuk Devleti Kavramı

HOMOSEKSÜELLİK (EŞCİNSELLİK)-BİSEKSÜELLİK-HETEROSEKSÜELLİK- Erkek ve Dişi farklılıkları