Bağımlılık METAMFETAMİN



     MDMA (metilen dioksi metamfetamnin) metil amfetamin yada metamfetamin bir maddedir. İlk olarak II.Dünya savaşı sırasında üretilmiştir. Hemen hemen tüm uyuşturucular aslında "uyuşturucu" maksadıyla  üretilmemiş, etkileri sentez sonucu tesadüfen ortaya çıkmıştır. Metamfetamin astım tedavisinde kullanılan bir ilaç çalışması sırasında keşfedilmiştir. o zamanlarda astım tedavisinde "efedrin" denilen efedra bitkisinin yaprağından doğal olarak bulunan bir madde kullanılıyordu. Metamfetamin sentetik bir efedrin yapabilmek için yürütülen çalışmalar sonucunda  bulunmuştur. 

     Efedrin sempatik sistemi aktive eder, korktuğumuz, tehdit algıladığımız, sinirlendiğimiz zaman ortaya çıkarak çalışır ve savaş-kaç yanıtına neden olur. Savaş-kaç yanıtı için akciğerlere daha çok hava girmesi, kalbimizin daha çok kan pompalaması, göz bebeklerini büyütüp ışığı ve görüntüyü algılaması gereklidir. Yani "efedrin" kullanıldığında bronşlar genişler, göz bebekleri büyür, nabız ve tansiyon yükselir. Astım durumundan çıkmayı sağlar o nedenle Antik Yunan dan beri kullanılmaktadır. İnsanlar efedra bitkisinin yaprağını çiğnediklerinde daha rahat nefes aldıklarını, fiziksiel aktivitelerinde ciddi artış olduğunu, atletik performanslarının arttığını tespit etmişlerdir. Efedrin kaslardaki kalsiyum salınımını arttırdığından bilinen en eski doping maddesidir. Sentetik olarak efedrin üretmenin nedeni efedrinin etki süresinin 40 dakika gibi kısa bir zaman sonra bitmesidir.Metamfetaminde ise süre  ile 24 saat kadar sürer.

       Metamfetamin efedrin muadili olmasının yanında en büyük özelliği beyinde dopamin başta olmak üzere bütün nörotransmiterleri bulundukları yerlerden adeta dışarı fışkırtmalarıdır. Bu sebeple güçlü uyarıcıdır. Bilişsel gücü, problem çözme kabiliyetini artırır.Akademik başarıyı arttırdığına inanıldığından istismar edilmesi yaygındır.Bilinen en meşhur meamfetamin bağımlısı Adolf Hitlerdir.

    Metamfetaminler uzun süre kullanımda dopamin salınımı ile eşlik eden toksik etkilere neden olur.dopamin yıkımı nöronların ölümüne neden olur. sadece diğer nöronları değil dopaminerjik yani üreten nöronları da öldürür.Özetle metamfetamin nöron ölümüne dolayısı ile PARKİNSON a neden olur.Kişi metafetamin klullanımını bıraktığında bile nöron yıkımından geri dönüş yoktur. Hipokampus dışında hiçbir yerde nöronlar kendi kendini yenileyemezler, yani nöron ölürse geri dönüş yoktur.

   Metamfetamin uzun kullanımda dopaminerjik aktivitenin aşırı artışı psikoza neden olur. Birkaç yıl metamfetamin kullanan biri sonradan bıraksa dahi ömür boyu psikoz cehenmeninde yaşaması söz konusu olacaktır. Kokainden sonra psikojenik bağımlılığı en yüksek madde amfetamin türevi maddelerdir.kurtulması kolay değildir.

    Bütün bunların yanında Postravmatik stres bozukluğu yani büyük olumsuz travmaların unutulmaması, hatırlanması sonucu kişinin sosyal hayatının bozulması şeklinde görülür.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Dansın Tarihçesi, Türklerde Dans Kültürü ve Dans Türleri... Vals..Tango..Çarliston..ve diğerleri

HOMOSEKSÜELLİK (EŞCİNSELLİK)-BİSEKSÜELLİK-HETEROSEKSÜELLİK- Erkek ve Dişi farklılıkları

Endülüs Emevîleri zamanında İspanya’nın Kurtuba (Cordoba) şehrinde yaptırılan muhteşem CORDOBA cami.