Beyin nasıl çalışır?? Nasıl Çalışmalıyız .. Nasıl öğrenmeliyiz? EPİGENETİK.



   Psikiyatri Sigmund Freud'tan önce bilinen bir kavram değildi.Freud un çağdaşı CAJAL ve GOLGİ gümüş nit rat ile boyayarak mikroskopta nöronları tespit etmişler, 1950 yılından sonra ise nöronlar arasındaki iletişimin "nörotransmitter " in keşfi ile "psikiyatrik hastalıklar" bu nörotransmitterlerin azlığı yada fazlalığı ile izah edilmeye başlandı..
 
      Psikiyatride hastalık tanısı hasta belirtileri, beyanlarına göre konurken diğer hastalıklarda tanı kan ve diğer tanı yöntemleri ile konulmaktadır.

   Beyinde "nöron" denilen sinir hücrelerini anlamak kolay olmamakla beraber, nöronlar arasında bulunan sinaps denilen yapılar, iki nöronun birbiri ile iletişim kurmasını sağlayan dentritik yapılar, yolaklar vasıtasıyla ağ yapan, karmaşık bir network ağı gbi  birbirine geçen birimlerdir.Bir nöron ortalama bir milyon sinaps yapıyor.yani bir nöron milyon tane yapı ile iletişimi sağlıyor. bu iletişimin dinamik bir süreç olduğunu söylemek mümkün..

     Yeme-içme alışkanlığı, sigara kullanımı, çevre, ilaçlar, kimyasallar,depresif etkiler gen yapısını etkileyerek DNA zincirinin yapısını değiştirebiliyor.Bir başka deyişle genlerin bazılarının okuması, bazılarının susması epigenetik denen bu kavramın adı da olan nasıl yaşadığımız ile tam olarak alakalı olarak görülmektedir.

   Benimde sayfamda yazdığım CAJAL'ın "her insan kendi kendinin heykeltraşıdır" ifadesi ile anlatılan  beyin çalışmasını kişinin kendi yaşam tarzı belirler. Entellektüel bir yaşam süren kişi ile sosyal bağın az olduğu bir yerde yaşayan kişinin beyin ağları aynı şekilde örülmüyor.Örneğin bilim yapabilmek için entellektüel bir altyapının olması, kuşkucu ve meraklı bir yapıya sahip olmak, dil bilmek gibi bir çok etmeni gerekli kılmaktadır.Günümüzde yetkin bilimsel çalışmaların dramatik bir şekilde azalmasının yegane sebebi entellektüel çevrenin böyle insanların yetişmesine müsade etmemesidir Freud un şu sözü çok manidar dır."önce yaşadığın  çevreni değiştir, sonra insan değişir"

   İnternetin olmadığı zmanlarda okuma ve araştırma yapmak çok zordu.çok okumanız ve analiz etmemiz, zihin süzgecinden  geçirmemiz,  gerekmekte iken şimdi bu işlem daha kolay gerçekleşmekte, bilgiye son derece kolay ulaşılmaktadır.bu durum beynin entellektüel yapısını kaybettirmektedir. Zira şüph ederek öğrenmek çok önemli bir özelliktir. Oysa bilgiye kolay ulaşım kişilerin sıradanlaşan, düşünmeyen geniş kalabalıklar ortaya çıkarmaktadır.

 

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Dansın Tarihçesi, Türklerde Dans Kültürü ve Dans Türleri... Vals..Tango..Çarliston..ve diğerleri

HOMOSEKSÜELLİK (EŞCİNSELLİK)-BİSEKSÜELLİK-HETEROSEKSÜELLİK- Erkek ve Dişi farklılıkları

Endülüs Emevîleri zamanında İspanya’nın Kurtuba (Cordoba) şehrinde yaptırılan muhteşem CORDOBA cami.