öğrenme bozukluğu ile seyreden davranış bozukluğu OTİZM


      Otizm vakalarında 1970 li yıllardan sonra 0 kat artış olduğu tespit edilmiştir.

   Öğrenme bozukluğu ile seyreden davranış bozukluğudur. olan OTİZM bireyin tüm iletişimini etrafındaki bir kaç insan (anne, bakıcı ) ile sağladığı durumdur.dünya ile bağlantısı oldukça kısıtlıdır.

    Otizmli çocuklarda frontoparietal bölge (alın) de bulunan "ayna nöronlar" olarak anılan nöronal bölge de işlev bozukluğu vardır. Normalde bu nöronlar başkasını anlamayı, konuşmaların anlışılmasını, duygu ve davranışların anlaşılarak uygulanmasını sağlar. karşımızdaki kişi konuşurken ve siz onu dinlerken konuşma nöronları aktif hale gelir, bir sinema izlerken oyuncu yüksekten atlarken aktif olan nöronlar siz izlerkende aktiftir. otizmli bireylerde taklit ve duyulan empatide zorluk yaşanır. örneğin yanlış yaptığınızda anne kaşlarını çatarsa bunun hatalı bir davranış olduğunu anlarsınız.yani bu bir öğrenme sürecidir. dolayısıyla birey bir süre sonra hem kızgınlığın ne olduğunu, kızgnlığın neticesinde neler olabileceğini öğrenir. Ayna  nöronlarda işlev bozukluğu olduğundan otizmli çocuklarda anne kızsa dahi bu eylemin yanlış olduğunu öğrenemez. nöronal bir körlük sözkonusudur.

    Otizm vakalarında 1970 li yıllardan sonra 10 kat artış olduğu tespit edilmiştir. Öğrenme bozukluğu ile seyreden davranış bozukluğu olan OTİZM bireyin tüm iletişimini etrafındaki bir kaç insan (anne, bakıcı ) ile sağladığı durumdur.dünya ile bağlantısı oldukça kısıtlıdır. Otizmli birey içe kapanıktır.dış dünya ile azaltılmış bir iletişim vardır. tekrarlayıcı şekilde aynı şeyle uğraşırlar.bu onların akademik başarı sağlayabilir. Otizim eski adı "çocukluk çağı şizofrenisi" ydi. şizofreni ile otizm bazı belirtiler açısından ortaktır. 

     Otizmli beyin ile sağlıklı beyin arasında yapılan MR görüntülerinde, normal beyindeki kişi tanımadığı yada tanıdığı  birini gördüğünde beyin aktifleşirken,  otizmli bireyde farklı beyin yapıları  tespit edilmiştir.

    Bazı vakalarda olması gereken nöral ağlar kısa, bazılarında normalden uzundur. özetle bazı çocukların nöral ağı olması gerekenden az, bazı bölgelerdeki ise olması gerekenden uzun ve fazladır. Bu şu anlama geliyor..otizmli birey bazı işleri diğerlernden çok daha iyi yapabilirler. Down sendromlu bir çocuk hiç sıkılmadan ara vermeden aynı şiddet ve etkiyle aynı şeyi yüzlerce kez yapabilir. otizimli bireylerde etrafla sınırlı ve yalıtılmış bir iletişim ağı kurar.

    Otizm gibi nöral ağ bozukuluklarının birçok nedeni vardır. anne karnında maruz kalınan yoğun stres, genetik faktörler,..bunlar çocuğun beynindeki nöronların ciddi ve geri dönüşümsüz hasarına neden olur.

   Bazı vakalarda ise olması gereken ağ yapısı normalden az ve cılızdır.Bu durumdaki kişilerde aynı davranış tekrarı, öğrenme güçlüğü ve öfke nöbetleri ile seyreder. tipik otizm sendromu budur.

   Nöron  ağların kısa olması, büyüme hormonlarınıda azaltır.stresli ortamda bir organizma büyüyemez. bazende stresle başetmek için fazla nöral ağ oluşur.bunların bağlantıları daha karmaşık bir beyin oluşturabilir.

    Otizmli çocuklar bilişsel ve sosyal terapiler iyi sonuçlar verebilir."oksitosin" hormonunu arttırmak kısa kalan nöral ağı arttırmaya çalışmak bireyin gelişiminde işe yarayabilir.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Dansın Tarihçesi, Türklerde Dans Kültürü ve Dans Türleri... Vals..Tango..Çarliston..ve diğerleri

Hukuk Devleti Nedir - Hukuk Devleti Kavramı

HOMOSEKSÜELLİK (EŞCİNSELLİK)-BİSEKSÜELLİK-HETEROSEKSÜELLİK- Erkek ve Dişi farklılıkları