Bağımlılık- ALKOL


     Alkol; bağımlılık yapan maddeler içinde en problemlisi, en kapsamlı tüketicisidir...Vücudumuzu baştan aşağı yok eder.. Maddi ve manevi büyük zararlar  verir...

    Ağız yolu ile alınan bütün kimyasallar bağırsakta emilmeye başlarken, alkol mideden emilmeye başlar.Etkisi doza bağlı olarak keyiften solunum durmasına kadar geniş bir yelpazede seyreder.

    Yaygın kanaatin aksine, alkol bağımlılığı en tehlikeli ve tedavisi en güç bağımlılıklardan biridir.yarı nispette psikolojik yarı fizyolojiktir. Tıpkı eroin de olduğu gibi alkolü kullanan bireyin, ani bir şekilde alkolü bırakması ölümü getirir. Yoksunluğu son derece sert etkiler yapar.ellerde titreme, kusma, halüsinasyonlar, epilepsi, şiddeti artan depresyon vs.v.s

    Alkol sadece dopamin ve endorfin salgılanmasını sağlamaz, GABA denilen baskılayıcı nörotransmitteri de aktif hale getirerek bütün nöronları uyutur, alkol beyinde global bir etkiye sahiptir.yani beynin tamamında önce rahatlama, huzur, dinginlik ile başlar, duyularda zayıflama, konuşma, yürüme ve görme güçlükleri ile devam eder.

        Nöronlar negatif yüklüdür.sinir hücresinin zarı boyunca aşağı yukarı -70 milivolt elektrik potansiyeli vardır.Pozitif yüklü sodyum kanalı açılıp nöron uyarıldığında potansiyel +35 oluyor. GABA ise klor kanalıdır ve beyindeki GABA arttığında hücrenin içine sızan klor, nörondaki negatif elektrik yükünü  artırarak nöronun uyarımını zorlaştırır. İşte sarhoşluk tam olarak bu zaman oluşur.Yani hücre içine sızan klorun hücrenin negatif yükünü daha da negatif yaparak uyarılmasını güçleştirir.

     Alkol bağımlılığında en yaygın tedavi "disülfiram" dır. Bilindiği üzere tüketilen alkol " etil alkol" dür. Etil alkol yıkılırken "asetaldehit"e dönüşür.bir daha yıkılırsa "asetik asit" adını alır.Etil alkolü "asetaldehit" yapan enzim "alkoldehidrogenaz", " asetaldehit"i "asetik asit" yapan enzim ise "aldehit dehitrogenaz" dır. Alkol bağımlılığı tedavisinde kullanılan "disülfiram" "aldehit dehidrogenaz"ın aktivitesini yavaşlatır.

     Etil alkol kullanımının ertesi günü yaşanan "hangover" halinin, baş ağrısı, mide bulantısı, kusma, kanlı gözler, kızarık cildin sebebi "asetaldehit" tir. Disülfiram ise "aldehit dehitrogenaz" enziminin çalışmasını yavaşlatarak kanda " asetaldehit"in birikmesi sağlanır.Böylece alkol kullanan bireyin günden güne alkol alımı azalacağı, alkolden tiksineceği ümit edilir.Yani alkol aldığında haz almak yerine size deyim yerindeyse zehir etkisi yaratır.

    Gebelikte alkol kullanımı sonucunda "fetal alkol sendromu"  denilen hastalık ortaya çıkar. Gebelikte alkol alımında çok az dahi alınsa bebekte organ gelişimini, özellikle beyin gelişimini olumsuz yönde etkiler.Yapılan çalışmalarda sigara ve alkolün gebelik öncesinde kullanılıp, gebelikte kullanılmasa dahi zararlı etkileri devam ettiği, çocuklarda otizm ve hiperaktivite bozukluğu başta olmak üzere psikiyatrik bozuklukların riskini artırdığı bir gerçektir.. Günde bir sigara, bir kadeh alkol bile çocuk için çok zararlıdır.hatta babanın alması bile sakıncalıdır.

   Alkol tedavisinde kullanılan "naloxone alkol tüketiminden haz almayı engeller ama tedavi için yeterli değildir.Tedavide diğer ilaç ise "acamprosate" dir. Beyinde öğrenmeden sorumlu "glutamat" ın reseptörlerini kapatıp, alkol kullanarak haz alma bağlantısını ortadan kaldırmayı hedeflemektedir.

    Her kullanımda vücudumuza zarar verdiğimiz tüm bağımlılık maddeleri sakıncalı ve ölümcüldür.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Dansın Tarihçesi, Türklerde Dans Kültürü ve Dans Türleri... Vals..Tango..Çarliston..ve diğerleri

HOMOSEKSÜELLİK (EŞCİNSELLİK)-BİSEKSÜELLİK-HETEROSEKSÜELLİK- Erkek ve Dişi farklılıkları

Endülüs Emevîleri zamanında İspanya’nın Kurtuba (Cordoba) şehrinde yaptırılan muhteşem CORDOBA cami.