MUTLULUK...Neden daha mutlu değiliz???




    Dünya, son 500 yıl baş döndürücü devrimlere sahne oldu, ekonomi baş döndürücü şekilde büyüdü, insanlık masallarda anlatılan zenginliklere ulaştı, bilim sanayi hayatımıza bir çok kolaylık sağladı...toplumsal düzen, adalet, psikoloji...insanlar bir çok konuda büyük dönüşüm yaşadı...

    Daha mı mutluyuz??????? tüm bu zenginlikler mutluluk anlamına mı geliyor...bilişim sektöründeki gelişmeler dünyayı daha anlamlı ve kolay bir hale getirdi..peki daha mı mutluyuz...para, yazı, buhar, teknoloji daha mutlu olamayacaksak tüm bu gelişmeler neden oldu...

    Ciddi bir araştırma, ekonomik gelişmelerin insanları daha mutlu edeceğine yönelik ama sonuçlar daha mutlu değiliz??

      Günümüzde tavırlar, beceriler, eğilimler, yeni yaşam anlayışları gelişti ama hala mutlu değiliz??

    Şimdiye kadar mutluluk, insanların sağlık, gıda, zenginlik gibi fiziksel koşullarının ürünü olarak düşünüldü.Kimisi ahlaki ve ruhsal nedenlerin mutlu edeceğine inandı..kimisi zenginliğin mutluluk getireceğine inandı..para mutluluk getirir ama bir noktadan sonra onunda anlamı kalmaz.. sonuç yine aynı...nafile...

     Son zamanlarda ise, mutluluğun ölçümü yapılmaya çalışıldı."halimizden memnun olma durumu",geleceğe dair umutlu bakma", "hayat güzeldir"ifadesi,"hayatın beni ödüllendirdiğini düşünüyorum","sağlıklıyım, mutluyum""ailem var mutluyum" gibi öncülleri kişilerin değerlendirmesi istendi..sonuçlar:para ve sağlık mutluluk için en önemli öncüller olduğu görüldü... evet belki para, sağlıklı olmak, iyi ve destekleyici bir ailede yaşamak, problemsiz bir evlilik, sürekli genç kalmak......kulağa çok hoş geliyor..ama yine nafile....


     Mutluluk kaynağının, ölçülebilir koşullara bağlı olmadığını bilmeliyiz... Mutluluk kısaca özetlemek gerekirse somut bir durumdan soyut sonuçlar beklemektir. yani çok fazla beklenti içine girmektir.. Önemli olan elindekinden memnun olup, daha fazlasını elde etmekten daha önemli olduğudur..denilebilir.ama bu fazla iyimser tavrın türlü sakıncaları ortaya çıkar..

     Kişide mutluluğu belirleyen, kişinin  vücudunda bulunan karmaşık sinirler, nöronlar, sinapslar, seratonin, dopamin, oksitosin gibi bir çok kimyasallardır..   Durup bir ailenizi, arkadaşlarınızı, çalışma yaşamınızdaki insanları düşünün..Hepimiz başımıza ne gelirse gelsin görece mutlu ve neşeli kalan insanlar vardır. Benzer şekilde dünya önlerine serilse, her zaman asık suratlı ve depresif karakterli kişilerde vardır. İşyerinizi değiştirince, evlenince, önemli bir işi bitirince, yeni bir ev alınca, arabayı değiştirince, borçları ödeyince  dünyanın en tepesindeki kişi gibi mutlu olacağınızı hissederiz evet o anda belki mutlu oluruz ama kısa bir süre içinde tekrar eski ruh halimize döneriz. bu bulgular bizi her insanın ayrı bir biyokimyası olduğu gerçeğine götürür..etrafımızdaki diğer etkenler mutlu olmamıza katkı sağlasa da bu çok kısa bir dönem için geçerlidir.örneğin mutluluk skalası 10 üzerinden belirlendiğini varsayalım. mutluluk seviyesi 5 olan kişi dönem dönem 7 seviyesine çıkabilir, 3 seviyesine inebilir.ama asla yollarda şarkılar söyleyip, çılgınca dans etmeyecek, çılgınca kahkahalar atmayacaktır. Asla mutluluğu 10 seviyesinde yaşayamayacaktır..


    Son olarak, insanın mutluluk seviyesini belirleyen bu kimyasallar ne yazıkki kişinin bir felaketine de sebep olabilir. Kendini daha iyi hissetmek için başka kimyasallar başvurabilir. Böyle daha mutlu ve ya daha hür hissedebilir. Bu da bir tür bağımlılık geliştirir. Şu bir gerçek ki kendimiz olmalı, başka insanlar gibi olmaya çalışmamalıyız....kendi gerçeğimizi kabul etmeliyiz... GERÇEK MUTLULUK, HUZUR oradadır...


  
       


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Dansın Tarihçesi, Türklerde Dans Kültürü ve Dans Türleri... Vals..Tango..Çarliston..ve diğerleri

HOMOSEKSÜELLİK (EŞCİNSELLİK)-BİSEKSÜELLİK-HETEROSEKSÜELLİK- Erkek ve Dişi farklılıkları

Endülüs Emevîleri zamanında İspanya’nın Kurtuba (Cordoba) şehrinde yaptırılan muhteşem CORDOBA cami.