Kayıtlar

Ağustos, 2017 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

kimler bağımlı olabilir...

 madde kullanan herkes için bağımlı hale gelme riski vardır. Kullanımı emniyetli bir madde yoktur. Bununla birlikte dürtüsel, yenilik arayışı içinde olan, kolayca risk alan, aile yapısı bozuk, ihmal edilmiş ergenler, stresle başa çıkma yöntemi olarak madde kullanan ve genetik yatkınlığı olan bireyler çok daha büyük risk altındadırlar.

bağımlılık yapan maddeler nelerdir??

Sonunda ödül olan her şey bağımlılık yapabilir. Eğer bunu sadece maddeye indirgememiz gerekirse, yeni maddeden ziyade, yeni ulaşılabilir madde dememiz daha doğru olur. Bugüne kadar tanımlanmış maddeleri kabaca sıralamak gerekirse bunlar tütün, alkol, ecstasy, esrar, eroin, kokain, bonzai, içe çekilen maddeler (bali, uhu, benzin, boya sökücüler, eter, halotan v.s.), LSD, GHB, bazı mantar türleri, ketamin, anabolik steroidler, metamfetamindir. Son yıllarda esrarın kimyasal türevleri olan ve rutin toksikoloji tetkikleri ile henüz tespit edilemeyen, maddeler de kullanılmaya başlanmıştır. Fakat günümüzde gittikçe artan bir bağımlılık türü de internet bağımlılığıdır. Özellikle ergen ve genç yetişkinler arasında oldukça yaygın görülmeye başlanmıştır. Bahis ve kumar eskiden beri var olan bağımlılık çeşitleri iken, buna çevrimiçi bahis oynama da eklenmiştir. Buna ek olarak bilgisayar oyunları, internet bağımlılığı, sanal alışveriş bağımlılığı da tedavi edilmesi gereken bağımlılık türlerini ...

Bağımlılık nasıl gelişir???

Resim
Bağımlılık bir kısır döngüdür. Kişi önce maddeye karşı merak duyar, ama aynı zamanda da maddenin etkilerinden korkar. Eğer merak korkuyu yenerse "bir kereden bir şey olmaz" diyerek kullanmaya başlayan kişi bir kere denedikten sonra asla kullanmayacağını sanır, fakat beklenen son bir türlü gelmez. Bundan sonraki aşamada kişi madde kullanımı ile ilgili sorununun olduğunu inkar eder ve kontrolün kendi elinde olduğunu, istediği zaman bırakabileceğini sanır ve buna inanır. Etrafındaki kişilerin uyarısı ona evhamdan öte bir şey değildir. Madde bağımlılığı gelişen kişiler, bağımlısı olduğu maddeleri tasarladığından daha fazla almaya başlarlar. Bırakmak ya da kontrollü bir şekilde kullanmak için sürekli boşa çıkan bir çaba içerisine girerler. Kullandıkları maddeleri temin etmek, kullanmak ya da etkilerinden kurtulmak için çok fazla zaman harcarlar. Bunun neticesinde günlük işlerini aksatırlar. Öğrencilerin okul devamlılığı ve akademik performansı azalır, ailesi il...

BAĞIMLILIK NEDİR???

Resim
Bağımlılık, bir maddenin yaşamı ve sağlığı olumsuz etkilemesine rağmen kullanımına devam edilmesidir. Bağımlılığın bir özelliği de, kullanmaya başladıktan sonra kişinin kendisini durduramamasıdır. Bağımlılık bir beyin hastalığı olup, mutlaka tedavi edilmesi gerekmektedir. Bağımlılığın davranışsal, sosyal, biyolojik ve genetik nedenleri vardır; ancak hiçbir neden bağımlılığı tek başına açıklamaya yeterli değildir. Madde kullanımının bağımlılığa dönüşmesinde birçok etken olmasına rağmen, temelde biyolojik bir süreçtir. Kişinin ruhsal özellikleri, genetik yatkınlık, çevresel faktörler, maddeye ulaşılabilirlik, aile yapısı, toplumsal çevre ve kültürel özellikler kişinin madde kullanmaya başlaması ve bağımlılığa dönüşmesinde en önemli etkenlerdir.

Narsistik Kişilik Bozuklukları [Kadın ve Erkek]-belirti-tedavi

Resim
belirti İstenilen şeye ulaşmak için her türlü yolu (hiç etik olmasa bile) kullanmaktan çekinmemek; Dünya sanki onun etrafında dönüyormuş gibi davranmak; Hep “en bir şey” olmaya çalışmak; Olumsuz eleştirileri duymamak ya da beğenilmeme durumunda öfke krizlerine girmek; Etraflarındaki insanları “çıkarıma uygun” ya da “çıkarıma ters” biçiminde belirlemek; İlgi odağında olan ya da insanlar tarafından beğenilenleri kıskanmak, başkalarının da onları kıskandığını düşünmek; Başkalarının yaşamlarına karşı zerre ilgi duymamak, empatiden yoksun olmak; Küçücük başarılarını bile adeta dünyayı kurtarmışçasına abartmak tedavi:Narsistik kişilik bozukluğunun   tedavi edilmesi için ilk olarak sorunun altında yatan neden bulunmalıdır. Yani kişinin içerisindeki eksiklik aile faktöründen mü kaynaklanıyor yoksa kişinin narsisizme yatkınlığından mı, öncelikle bunun keşfedilmesi gerektirmektedir. İlaç tedavisiyle değil terapi yöntemiyle tedavi edilebilecek   narsistik kişilik bozukluğu...

Narsist Ne Demek? Narsisizm Nedir? Narsistik Kişilik Bozuklukları [Kadın ve Erkek]

Resim
Yani kimilerine göre narsisizm istenmeyen, kötü bir şey olsa da aslında herkes biraz narsistir. Dikkat edilmesi gereken şey narsisizmin ölçüsünü kaçırmamak, kendini sevme olayını abartmamaktır.      narsisizmin özelliklerine sahip kişi  demektir. Yani hep ben diyen, kendinden başka hiç kimseyi, hiçbir şeyi önemsemeyen, yalnızca çıkarlarını düşünen ve hayatını benzer yaklaşımlarla sürdürmeye çalışan kişiler için narsist diyebiliriz. Ve dikkat ettiyseniz burada sürdürmeye çalışan tabirini kullandım. Çünkü narsistik yaklaşımlarla kişinin gerçekten mutlu olması, hayattan zevk alması pek mümkün değildir. Zira bu insanlar sürekli bir açlık halindelerdir.  Doyumsuzluklarıyla  öne çıkan, yaşamını başkalarının sahip olduklarına sahip olmaya çalışarak geçiren ve kendini bir nevi tanrı olarak gören kişiler için “doyum” fazlasıyla uzak bir kelimedir. Tam da bu noktada narsistleri midesi tıka basa dolu olmasına rağmen hala bir şeyler yiyip içmeye çalış...

KUANTUM DÜŞÜNCE???? (OLUMLAMA...)

Resim
Kuantum Düşünce üst nitelikli bir düşünme biçimidir. Sıradan düşünce biçimleri kendisini tekrar eden, etkisiz ve sınırlı enerjilerdir. Değiştirme ve oluşturma güçleri yoktur. Daha çok vehim, kuruntu, başıboş hayaller biçiminde akar. Oysa Kuantum Düşünce derin düzeyde, atom altı alanda etkili olabilecek tarzda bir yaratıcı düşünme biçimidir. Özel bir bilinç düzeyine girerek, özel olarak kurgulanmış sözel ve imgesel oluşumları içerir. Bu düzeyde insan, kendi hayatının efendisi durumuna geçer. Kuantum Düşünce daha da ilerisi ortak zeka alanında işlem yapar. Bütün evreni tekamül ettiren enerjiyle işbirliğine girildiğinde siz bir "kişi" olmanın sınırlı olanaklarını aşar, "bütün" ün gücüne ulaşırsınız. O zaman da gücünüz tabii ki bütünün gücüne eşit olacaktır. Bu Teknik Pratik Olarak Hayatımıza Ne Gibi Yararlar Sağlar? Bizim gelişmemiz için gereken bütün araçlar: uygun iş, eş, yaşam alanı,ev, bedenimizin sağlığı bu yüksek frekanslı enerjiden nasibini alır. Siz, sınır...

KUANTUM NEDİR???

Resim
        Kuantum düşünme üst düzey düşünme tekniğidir denilebilir. İnsanlar günlük hayatta sürekli olarak birtakım vesveselerin, bunalımların, sıkıntılı düşüncelerin altında ezilirler. Kuantum düşünce tekniği ise berrak bir bilinçle geleceğe yönelik düşüncelerden ibarettir. kullanılan ana malzeme pozitif varsayım ve söylemlerdir. Bu düşünce tekniğine hakim olan bireyin öncelikle kendisi olmak üzere iş hayatı, okul hayatı, çevresi ve en nihayetinde de tüm hayatı etki altına girer. Burada elbette olumlu nitelikli bir etkiden söz ediyoruz. Kuantum ise en kısa anlamı ile istemektir ve istemekte ısrar etmektir. Dini boyutta düşünürsek belki bunu dua kavramı ile karşılayabiliriz. Günlük hayatta bilindiği üzere çok çeşitli cümleler kuruyoruz. Birçoğunu isteksiz veya farkında olmadan dile getiriyoruz ya da espriyle karışık ortaya atıveriyoruz bir cümle. Benden adam olmaz diyoruz mesela. Oysa sizin şaka mahiyetli söylediğiniz sözler beyin tarafından bilinçaltın...

tatlı şeker

Resim

YILLARA ŞAHİT BİR KOCA AĞAÇ

Resim

ŞEHZADELER ŞEHRİ AMASYA....

Resim

Dünyanın en gizli deneyleri-23-IŞIĞIN VARLIĞI

Resim
ışığın hareketi, klasik fizikçilerin kararsız bırakıyordu.Bilim adamları ışığın uzaydaki hareketini açıklayabilmek için bütün uzayın "esir" "(ether) adını verdikleri bir madde ile doluydu.Onlara göre ışık titreşimleri ancak bu madde aracılığı ile bir yerden bir yere gidiyordu. Dünyada başka gök cisimleri de bu esir denizinin içinde yüzüyorlardı.İki Amerikalı fizikçi  A.A.Michelson ile E.W.Morley 181 ve 1887 yıllarında uzayda "esir" diye bir madde bulunup bulunmadığı anlamak için deneyler yaptılar.Bu deneylerin sonucunda uzayda asla böyle bir madde olmadığı anlaşıldı. Deney düzenekleri yarı gümüşlenmiş bir ayna tarafında  oluşturulan çift ışığın girişiminin incelenmesine dayanıyordu..Işık hüzmesinden birisi esir akıntısına dik bir yol izleyerek başka bir aynaya gönderiliyor.Diğer ışık hüzmesi ise "esir" akıntısına paralel bir yol izleyerek başka bir aynaya gidiyor.iki hüzme de en sonunda gözleme ekranında buluşuyordu.Bu düzenekteki uzunluklar d...

diyabet, meme kanseri ve kalp hastalığı gibi hastalıkları savuşturmak için yiyecekler

Resim
Bu gıdalar diyabet, meme kanseri ve kalp hastalığı gibi hastalıkları savuşturabilir...; kemikleri güçlendirir...; Bağışıklık sistemini güçlendirir; korur...cildi pürüzsüz yapar... bebeği besler..... domates, Kırmızı ve sulu domates mükemmel sağlık uzmanıdır.. Kalp sorunu çözer.. antioksidandır. içerdiği likopen yardımıyla meme kanseri karşı korur... gerçekten etkileri sihirlidir. A vitamini açısından zengindir.içerdiği E ve C vitaminleri ile pankreas kanseri önlüyor. Nar, kalp sağlığı için ve zihin için çok faydalıdır.. Nar, çok sesli bir meyvedir. yapılan son araştırmalara göre, kasılma ve vücutta sürekli bir kan akışı sağlama görevleri için arter duvar ını güçlendirir. damar duvarların sertliğini önler. Antioksidanlar enfeksiyonun ortadan kaldırılması açısından işlevseldir, özellikle, Alzheimer hastalığı na iyi geldiği araştırmalar ile kanıtlanmıştır. nar verimli ve sağlıklı bileşikler içerir.. İ yi bir potasyum kaynağı olan muz., Potasy...

Dünyanın en gizli deneyleri-22-NAZİ DENEYLERİ_ Dr.Josef MENGELE.

Resim
     Dr. Josef Mengele, 1911 yılında  Bavyera, Alman İmparatorluğunda  doğmuştur. Babası Karl Mengele 1881-1959 yılları arasında yaşamıştır. iki kardeşi vardır. Bunlar; Karl Mengele ve Alois Mengeledir.      Josef Mengele Münih’te filozofi okumuştur. Fakat tıp alanına daha ilgili olduğu için Münih’te okulunu bırakıp Frankfurt Üniversitesi’nde Tıp okumaya başlamıştır. Daha sonraları en çok ilgisini çeken Fiziksel Antroloji ve Gen Bilimi üzerine yoğunlaşmıştır.          Nazi toplama kampı Auschwitz-Birkenau'da yaptığı acı verici ölümcül deneylerle bilinen bir Alman Nazi doktor. 2 milyon kişinin insanlık suçu işlenerek öldürülmesinden sorumlu tutulmaktadır.               1-Uçak mürettabatının  oksijensiz yaşayabileceği rakımı belirlemek.İnsanlar, basınç odasında bilinci kaybolana kadar tutulmuştur.          2-ikiz çocukların genetik benzerlik...

Dünyanın en gizli deneyleri-21-RUHUN AĞIRLIĞI 21 GR...

Resim
1907 yılında ABD’ li bir doktor hastalarının ölüm anında ve ölümden sonraki ağırlıklarının 21 gr hafiflediğini bu 21 gramlık hafiflemenin de ölüm anında bedeni terk eden ruh olduğunu iddia etmiştir. Ruhun ağırlığı söz konusu olmadığı için, İslam âlimleri bunun sadece ölüm anında halk arasında 'son nefes' olarak bilinen akciğerlerde depolanan havanın boşalmasından ibaret olduğunu söylerler. Çünkü boşalan havanın hacmi yaklaşık 210 cc. yani 21 gramdır.  Haber Newyork Times gazetesinde yayımlanacak kadar önemliydi..11 mart 1907 de gazetede "Doktor ruhun ağırlığına inanıyor" başlığı ile Doktor Duncan MacDougall'ın tuhaf deneyinden söz ediyordu. Doktor Duncan MacDougallpsişik fonksiyonlar, ölümden sonra varlığın ı koruyabiliyorsa yaşayan bedende belli bir yer kaplamış olmalıydı.Doktor Duncan MacDougall hassas bir terazi üretti.en uygun denekler hastalıkları yüzünden iyice zayıflamış, halsiz düşmüş, ölümleri kas hareketlerine bağlı olmayan kişilertercih edildi.ç...

Dünyanın en gizli deneyleri-20-Sırlarla dolu esrarengiz Philadelphia Deneyi

Resim
       28 Mart 1943 tarihinde yapıldığı iddia edilen deneyin amacı, A.B.D. Deniz Kuvvetlerinin kendi donanma gemilerini düşman radarları tarafından tespit edilemez hale getirerek, II. Dünya Savaşında üstün duruma geçirmek istemesidir. Bu deneyler ve sonuçları hiçbir zaman kamuoyuna resmen açıklanmamıştır. Ancak deneylerde yer alan kişilerin çeşitli açıklamalarından ve yazılarından, deneyler ve sonuçları kısmen öğrenilmiş bulunmaktadır. İşte  Philadelphia Deneyi: 28 Mart 1943'te Amerika'da,  Einstein ’ın birleşik alanlar kuramına dayanarak bir “ışınlama” deneyi yaptığı iddia edildi. ‘ Philadelphia deneyi ” adıyla bilinen ve askeri gizlilik içerisinde gerçekleştirilen olayda, 104 mürettebatlı “ USS Eldridge ” adlı askeri gemi, tanıkların iddialarına göre  Philadelphia Deniz Üssü' nde, yeşil bir sise bürünerek yavaş yavaş “kayboldu” ve kısa bir süre sonra 640 km. ötedeki  Norfolk   Deniz Üssü 'nde ortaya çıktı. Deney ile ilgili medyat...